Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nde “Aklın Esareti: Davranışsal Bağımlılık ve Mücadeleye Genel Bir Bakış” konulu konferans düzenlendi.
Ege Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyda Dülgerler tarafından verildi. Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Eda Dolgun, Öğretim Üyesi Nazmiye Çıray, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.
Ege Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Şeyda Dülgerler, davranışsal bağımlılıklarla ilgili mevcut durumu inceleyerek, insanların yaşam tarzlarının değiştiğini belirtti. Bu değişimin eğitim sistemine yansımaları ile çocukların ve gençlerin hayatı karşılama biçimlerine değinen Dülgerler, değişimin gelişimin şartı olduğunu söyledi.
Bağımlılığın tanımı, nasıl oluştuğu, türleri ve bireylere verdiği zararlardan bahseden Doç. Dülgerler, “Davranışsal Bağımlılık; Bir davranışın tekrarlayıcı aralıklarla ortaya çıkması ve bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar yaşamasına neden olmasıdır. Aynı zamanda fiziksel bir maddeye dayandırılamayan insan-makine etkileşiminin kurulduğu teknolojik bağımlılıkları da içeren internet, oyun ve kumar gibi bağımlılıklardır.
Davranışsal bağımlılığın tedavisi hakkında konuşan Doç. Dr. Dülgerler, tedavinin ilk basamağının kişinin sorunu tanımlaması ve kabul etmesi olduğunu söyledi. 2019-2023 Davranışsal Bağımlılıklar ve Çalışkanlık Eylem Planı hakkında konuşan Doç. Dr. Dülgerler, bu eylem planının ana ve orta hedeflerinin gerçekleştirilmesi için; Bilişim teknolojileri, internet ve sosyal medyanın bilinçli, inançlı ve aktif kullanımı konusunda başta gençler olmak üzere toplumun bilinç ve bilgi düzeyinin artırılması, bilişim teknolojilerinin aşırı ve israflı kullanımının önlenmesi, dijital oyun bağımlılığının önlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi , bahis, şans ve kumar, davranışsal bağımlılık yaşayan bireyler. Danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine erişilebilirliğin artırılması, çalışma ve hizmetlerin yürütülmesinde kurumlar arası koordinasyon ve uyumun güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasının sonunda sosyal medya bağımlılığına değinen Doç. Dülgerler, “Sosyal medyada mutlu görünmek için büyük bir çaba var. Ama bu çaba ekranda görünmüyor. Sosyal medyada su altında kalan kısımlar ekranda da görünürse aslında kimse kendini kötü hissetmez. Hiç kimsenin hayatı, bir ördeğin su üzerinde süzülüşünden daha takdire şayan değildir. “Kendinizi başka biriyle kıyaslamak, su altında ayağınıza yapabileceğiniz en kötü şey olur” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
